16 Haziran 2012 Cumartesi

Twitter'da Şimdiye Kadar Yapılmış En Büyük Kitlesel Yönlendirmenin Bilimsel Analizi



1-2 Mayıs 2011 tarihi Üsama bin Ladin'in öldürülüşü haberini yaygın ve konvansiyonel medyadan önce ilk olarak Twitter'da 2-3 kişinin dedikoduvari bir biçimde başlatıp, ardından oluşan kelebek etkisiyle birkaç saat içinde saniyede 5000 tweet gönderimiyle sonuçlanacak en sıcak haber olarak ilk defa dünya gündemine Twitter yoluyla duyurması, sosyal medya üzerinden belki de dünyanın görüp görebileceği en büyük kitlesel yönlendirme ve de kısmi dezenformasyona sahne olan bir olay olarak hem Twitter hem de dünya tarihine geçti. Olayın 1. yıldönümü yaklaşırken bir grup bilim insanı bu olayın nasıl bir son dakika haberine dönüştüğünü ve Twitter'da hızla yayıldığını araştırdı.

Twitter'da bir dedikodunun yayılması bir şey ise; bunu doğruluğunun kanıtlanması, sosyal medya ve son dakika haber çağının bu denli aceleci olduğu bir çağda başka bir şeydir. Özellikle Türkiye gibi doğruluğu kanıtlanmamış ya da yanlış yönlendirme ve hedef göstermenin olduğu haberlerin bizzat yaygın ve konvansiyonel medya tarafından yapılmasının adiyattan olduğu bir ülke,insanlarının da bolca hurafe meraklısıher gördüğüne/okuduğuna hemen inanabilmesi ve muhakeme eksikliği veya idrak yetersizliğinden ötürü aşağı yukarı her gün yeni bir kitlesel yönlendirme ve dezenformasyona sahne olmaktadır.
Son birkaç yıldır ülke olarak çok etkin olmaya başladığımız Twitter'daPhotoshop ile değiştirilip paylaşılan yalan haberler, birbirini hedef gösteren sataşmalar, bayağı ve pespaye içeriklerin çokça dolaşması, ideoloji, dini tercih ya da fikrini savunur görünüp de aslında ona dair zerre kadar bilgisi olmayanların sadece kuru gürültü çıkararak kamplaşmalara neden olmaları, başkalarının kutsalına çok kolay hakaret etmeler, argo ve amiyane söz dalaşlarının kolayca prim yapması ve bu sayede takipçi kazandırması, bilginin doğruluğunun sorgulanmadan yapılan peşin hüküm ve yorumlar, hiç yüz kızarmadan yapılan niyet okumalar ve de yalan ve iftiranın bu kadar hızlı yayılabilmesi gibi insan doğasının en terbiye edilememiş hayvani yanlarına dair arızaların böylesine rahat dışavurumu belki de toplumsal dokunun özünde var olan okumama,irdelememe ve araştırmama zaafıbilgi eksikliğinden kaynaklanan cahil cesaretiempati eksikliği ve herkesin kendisini sürekli "zeki" ve "akıllı" zannetmesine dayanıyor. Ama sonuçta nasıl oluyorsa oluyor, seviye ve gelişim itibarıyla, amiyane tabirle en dandiğine sahne olan bir sosyal medya davranış alışkanlığı daha çok revaç buluyor.
Türkiye'deki bu Twitter kullanım manzarasını belli yönleri itibarıyla dünya geneline teşmil ettiğimizde de, boş kafaların birer yığın gibi hareket etmeleritepkisel davranmaları ve sorgulamamaları neticesinde arzu edilen kitlesel yönlendirme gerçekleştirilip maksat hasıl oluyor.

Cem Kızıltuğ
© Cem Kızıltuğ

İşte bu bahsettiğimiz maksadın hasıl olması haline verilebilecek en güzel örnek ise bir yıl önceki Üsama bin Ladin'in öldürülüşü (!) olayıdır. Georgia Tech ve California-Davis Üniversiteleri ile Microsoft Research Asia'nın araştırmacıları, bu olayın gerçekleşme şekline bakmak için 600,000'den fazla tweeti etraflıca incelediler. Analizde ilk söylentinin ortaya çıktığı anın birkaç dakika gerisinden başlayıp tweetlerin bir çığ gibi yayıldığı iki saatlik zaman diliminde çekilen tweetleri dikkate aldılar.
Araştırmacıların ilk olarak dikkatini çeken, tweetlerin kelebek etkisi halindeyayılmasında kanaat ve fikir önderleri ile ünlülerin çok önemli roller oynamış olduğu olmuş. Yani Twitter'ın fenomenleri, bu vakanın yayılmasında oldukça önemli bir rol üstlenmişler. Araştırmacılar ayrıca gönderilen tweetlerin ezici bir çoğunluğunun Üsama bin Ladin'in ölümüne daha resmi kanallar olayı teyit etmeden ve televizyonda yayınlanmadan önce çoktan inanmış olmalarıydı.
Araştırmacılar, olayın arkasından geçen yıl yazmış olduğumuz Sosyal Medyada Kelebek Etkisiyle Kitlesel Yönlendirme başlıklı yazısında geçtiği şekilde olduğu gibi Üsama bin Ladin'in ölüm haberinin ilk önce o dönemde 27 yaşında olan bir genç,Bush dönemi Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in (Irak işgalinin mimarlarından bir Neocon) yakını ve onun Bakanlıkta özel kalem müdürlüğünü yapmış, ayrıldıktan sonra anılarını yazmasına katkıda bulunmuş olan Keith Urbahn(@keithurbahn) olduğunu, hemen 8 dakika sonra bir CBS yapımcısı olan Jill Jackson'nın (@jacksonjk) aynı bilgiyi tweetlediğini ve sonrasında New York Times'ın hızlı muhabiri Brian Stelter'in (@brianstelter) de her ikisini yeniden tweetleyerek (retweet) çığı başlatığının ve haberin daha da yaygın yayılmaya başlamış olduğunun farkına vardılar:


Araştırmacılar bu kesinliğin kararına varmak için, olayı incelemek için aldıkları 600,000 tweetin içinden İngilizce dilinde yazılmış olan 400,000 tweeti makine-öğrenme metotlarını uygulayarak incelemeye almışlar. Buna göre içinde ölüme dair kesin ibare ya da terim bulunan terimleri bir "kesinlik", söylenti ya da tereddüt barındıranları ise "şüpheli/belirsiz" olarak tasnif ettikten sonra Urbahn'ın tweetinin ardından hemen birkaç dakika içinde çekilen tweetlerin %50'sinin"kesinlik" içerdiği, 21 dakika sonra TV haberlerine düşmesiyle de bu kesinliğin%80'e çıktığını keşfetmişler. Ve TV haberlerinin ardından olay artık resmiyet kazanmış.
Araştırmacılar Twitter'da bir olay hakkında çıkan dedikodu ve söylentilere ait ilk birkaç tweetin kimden geldiğine bağlı olarak Twitter'ın söylentilere güvenmek konusunda oldukça hızlı olduğunu söylüyor. Bunun nedeninin de olayın saygın kaynaklardan duyrulduğunu, insanların bir CBS yapımcısı veya New York Times muhabirinin böyle bir dedikoduyu yayarak saygınlıklarını tehlikeye atmayacaklarınıdüşünmüş olabileceklerin ötürü olduğunu vurguluyorlar.
Ama bizim burada asıl vurgulamak istediğimiz, insanların haberi ilk çıkarana bakmayıp, diğer yayan kişilerin kimlerine odaklanması meselesidir. Zira insanlar —ki çoğu kimsenin de gerçekte kim olduğunu tam olarak bilmesi asla mümkün olamaz— 27 yaşında bir gencin söylentisine kolay kolay itibar etmeyeceklerdir. Bir de Urbahn'ın takipçi sayısı haberi ilk söylediği anlarda 10'larla ifade edilirken, birkaç dakikada binlere ulaşmış doğal olarak. Olaydan 10 gün sonra bu sayı 8201 olurken, şu an 8302 kişi olarak gözüküyor.Asıl vurucu nokta ise haberin, iki elin parmakları sayısı kadar takipçisi olan birinden alınarak, biri ünlü gazete muhabiri ve diğeri de TV yapımcısı olan kişinin eliyle çığ hareketinin başlatılmış olmasıdır.
Ayrıca araştırmadan çıkan ve daha da ilginç olan vurguya göre birçok insan olayın ilk sıcaklığının henüz yaşandığı anlarda bizzat haberin kendisiyle meşgul olurken, 100 kişilik elit bir Twitter grubunun ise olay üzerine ciddi tartışmalar yürüttüğü ve olayla ilgili çekilen tweetlerin %20'sinin en az bir elit kullanıcıdan bahsettiği olmuş.

Son söz olarak söyleyeceğimiz şu ki, siz siz olun Twitter gibi gerçek-zamanlı akan bir ağdan çıkan herhangi bir haber, söylenti ya da dedikodu çığının altında kalmadan önce birkaç farklı kaynaktan bunları teyit edin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder